Çocuğu Sürükleme Hakkı

Çocuklara karşı anlayışlı olmamız gerektiğini zaten biliyoruz. Ancak kaçırdığımız bir nokta var. Şu ki; çocuklara her şeyi ikna ederek yaptıramayız. Neden mi:

Çocuk, kendisi için doğru olanı seçemez. Seçimini hoşuna giden, işine gelenden yana kullanır çoğu zaman.

Çocuk, uzun vadeli düşünemez. Kısa vadede en kolay olanı tercih eder genellikle.

İşte bu nedenlerle ebeveynler çocuğun hoşuna gitmese de çeşitli kararlar alırlar ve çocuğu sürüklerler. Emzirmeyi keserler, yatak ayırırlar, bezini çıkarıp atarlar. Yaşı geldiğinde dirense de okula gönderirler. Gelmek istemediği misafirlikten kucaklayıp getirirler.

Bu nedenle çocuğu istemiyor diye sokağa çıkarmamak, vermiyor diye elinden ekranı almamak, gitmiyor diye bir kursa göndermemek, sıkıldı diye hemen geri adım atmak doğru değildir.

Dönüp kendimize bakalım. Alışkanlık edindiğimiz çoğu eylemin ardında ve başarılarımızın arkasında ebeveynlerimizin bizi sürüklemesi, yeri geldiğinde zorlaması vardır.

Tüm seçimleri çocuğa bırakmak, hoşgörü/anlayış kılıfında bir ihmale dönüşebilir pekâlâ.

Sürekli onun mutluluğunu merkeze alarak iyi çocuk yetiştiremeyiz.

Özetle, şefkatli ve kararlı bir tutumla ebeveyn çocuğunu yeri geldiğinde sürükleyen yeri geldiğinde ise zorlayan kişidir efendim.

Not: Bu yazı ile birlikte Aşırı İkna Edilmiş Çocuk yazısını okuyabilirsiniz.